Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle ve Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Cantürk Alagöz”ün ev sahipliğinde Sinovac-Alagöz Holding ortaklığında kurulan KeyVac Aşı Üretim Merkezimizin açılışını gerçekleştirdik. Bu gurur dolu günde heyecanımıza ortak olan bakanlarımıza, milletvekillerimize ve tüm davetlilerimize teşekkür ediyoruz.
30 milyon doz kapasite ile dışa bağımlığımızı azaltarak ülkemiz insanına önemli bir istihdam sağlayacak ve Türkiye’mizi Hepatit A aşı üretim merkezi yaparak dünyada 4’üncü ülke konumuna getirecek olan tesisimizin Cumhuriyetimizin 100. yılında açılışının ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz.
Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımımızın isim sponsoru olan Holdingimiz, Fenerbahçe Basketbol gelişim takımımızın da isim sponsoru oldu. Holdingimizin logosu, 2023-2024 sezonunda Fenerbahçe Alagöz Holding Gelişim Takımımımızın formalarının göğsünde yer alacaktır.
Anlaşmanın her iki taraf için de hayırlı olmasını diliyor, kulübümüzün başarılarla dolu bir sezon geçirmesini temenni ediyoruz.
Türkiye’de her kategoride en çok kupaya sahip olan ve EuroLeague’de adını her yıl Final Four’a yazdıran, her kulvarda terlettiği forma ve armasını gururla temsil eden Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı, bu anlaşma doğrultusunda 2022/23 sezonunda ‘Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımı’ ismiyle mücadelesini sürdürecek.
Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda yapılan törende Alagöz Holding Yönetim Kurulu Başkanımız Cantürk Alagöz, Fenerbahçe Spor Kulübü Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan ve Kadın Basketboldan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Danabaş açıklamalarda bulundu. Törende, Fenerbahçe Alagöz Kadın Basketbol Takımı'nın idari ve teknik heyeti ile oyuncularının yanı sıra Alagöz Holding çalışanları ve basın mensupları da hazır bulundu.
Fenerbahçe Alagöz Holding Kadın Basketbol Takımı ile şampiyonluklarla dolu bir sezon geçirmeyi diliyoruz.
Yönetim Kurulu Başkanımız Cantürk Alagöz ile Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Ç. Kızılhan, Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Danabaş’ın katılımlarıyla düzenlenecek imza töreni, saat 13.00’da basına açık olarak gerçekleştirilecektir.
Kamuoyunun ve değerli basın mensuplarının bilgisine sunarız.
#fenerbahçe #fbkadınbasket #alagözholding
08.10.2021
Alagöz Holding Iğdır FK. Sporcusu Özlem Yıldız, başarılarına
bir yenisini ekledi. İtalya'nın Olbia kentinde düzenlenen Gençler Dünya Judo
Şampiyonası'nda kadınlar 57 kiloda Özlem Yıldız, İtalyan Veronica Toniolo’ya
ile yaptığı müsabakayı altın skorda ipponla (3 shido) yenerek bronz madalyayı
kazandı.
İtalyan Rakibini Yenerek 3’üncü oldu
Türkiye Judo Federasyonundan yapılan açıklamaya göre,
Kadınlar 57 kiloda ilk turu bay geçen Milli Sporcu Özlem Yıldız, sırasıyla
Moğol Namuundalai Altankhundaga, Letonyalı Anastasija Sokirjanska ve
Avusturyalı Lisa Grabner ile yaptığı karşılaşmaları kazanarak yarı finale
yükseldi. Yarı finalde Rus Ksenlia Galitskaia'ya mağlup olan Özlem Yıldız,
bronz madalya müsabakasında İtalyan Veronica Toniolo'yu yenerek üçüncülük
kürsüsüne çıktı.
ÖZLEM YILDIZ KİMDİR?
2003 yılında Iğdır'da doğan Özlem Yıldız, Judo sporuna 8
yaşında başladı.
Hocası Serkan Esenboğa ile Judo'ya başlayan Özlem Yıldız, sırası
ile;
2014 Minikler Türkiye Şampiyonası 44 kg 1.
2015 Minikler Türkiye Şampiyonasında 48 kg 1.
2016 Yıldızlar Türkiye Şampiyonasında 3.
2017
Yıldızlar Türkiye Şampiyonasında 1.
2017 Balkan Şampiyonu
2018/Romanya Ümitler
Avrupa Kupası 3.
2018 Balkan Şampiyonası 1.
2019 Ümitler Türkiye
Şampiyonası 1.
2019/Antalya Avrupa Kupasında 3.
2019/Berlin Avrupa Kupası 1.
2019/Romanya Avrupa Kupası 1.
2019 Ümitler Avrupa Şampiyonası 1.
2019 EYOF (Gençlik Olimpiyatları) 1.
2020/Antalya Ümitler
Avrupa Kupası 1.
2020 Gençler Avrupa Şampiyonası 3.
2020 Bosna-Hersek Avrupa Kupası 1.
2021/Romanya Gençler Avrupa Kupası 2.
Dereceleriyle genç yaşına rağmen büyük başarılara imza
attı.
İş insanı Cantürk Alagöz Iğdır’ın Karakoyunlu ilçesinde doğdu.
Babası ve annesi o daha çok küçükken Almanya’ya gittiler.
Cantürk de dedesi ve babaannesiyle kaldı. 4 yaşına vardığında o da annesi ve babasının yanına Almanya’ya gitti.
Kısa süre sonra 7 yaşında tekrar dedesi ve ninesinin yanına döndü.
Okula başladı. İlk ve orta öğrenimini Iğdır’da tamamlayan Cantürk
Alagöz, Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünü kazandı ve
aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı.
Mezun olduktan sonra bir firmada 8 yıl çalıştı ve ardından 2004 yılında kendi işini kurdu.
Kendi işini kurdu ama cebinde beş para yoktu.
Babası yurt dışında işçi olarak çalışıyordu. Çok yüksek gelire sahip değildi.
Kıt kanaat geçinen, zorluklarla ayakta duran Cantürk kurduğu işi geliştirecek sermayeye sahip değildi.
Ama pes etmedi, çok çalıştı. Sağlık sektöründe faaliyetlerini aralıksız devam ettirdi.
Köşe yazımı yazarken Alagöz Holding’in internet sitesini inceledim. Gördüm ki Cantürk Alagöz’ü tanıtan bir öz geçmiş var.
Resmi öz geçmişini sizlerin okumasına sunduktan sonra yazıma devam edeceğim.
https://www.alagozholding.com.tr/ CANTÜRK ALAGÖZ KİMDİR?
Cantürk Alagöz, 1969 yılında Iğdır’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini
doğduğu il olan Iğdır’da tamamlayan Cantürk Alagöz, 1992 yılında
Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nden mezun oldu. Cantürk
Alagöz, yüksek lisansını ise Hacettepe Üniversitesi Kimya
Mühendisliği’nde 1995’te tamamladı.
1996 yılında özel bir şirkette iş hayatına başlayan Cantürk Alagöz,
Türkiye’nin ve bölge ülkelerin analitik cihaz yedek parça, sarf malzeme
ve teknik servis desteğine olan ihtiyacını karşılayan Redokslab
firmasına 2004 yılında ortak oldu. Redokslab’da edindiği tecrübelerini
başka sektörlerde kullanan Cantürk Alagöz, 1973’ten beri Türkiye’nin aşı
ihtiyacını karşılayan Keymen İlaç’ı 2016 yılında satın aldı.
Keymen İlaç, Covid-19 ile mücadelede Türkiye’ye Sinovac’ı ilk kez
getirerek sektörde bir ilke imza attı. Ayrıca Keymen İlaç, Covid-19’la
mücadelede faz 3 klinik çalışmalarını gerçekleştirerek Türkiye ve
dünyanın aşı ihtiyacını karşılamaktadır.
Cantürk Alagöz, Redoks, Keymen İlaç’ın yanı sıra Can Çevre ve Enerji,
Nil Çevre ve Enerji, Alagöz Maden ve Alagöz Kimya firmalarını kurarak,
Alagöz Holding çatısı altında topladı. Birçok sosyal sorumluluk projesi
ve spor branşlarına verdiği desteklerle bilinen Cantürk Alagöz, Nisan
2021’den bu yana Alagöz Holding Iğdırspor Başkanlığı’nı üstlenmektedir.
İş hayatında birçok uluslararası ödüle layık görülen Cantürk Alagöz,
evli ve iki çocuk babasıdır. Ayrıca Cantürk Alagöz, iyi derecede
İngilizce bilmektedir.
Ödüller
- Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Hayatında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü (2016)
- Thermo Scientific tarafından verilen İNNOVATİON Ödülü (2011)
- Thermo Scientific Best Commitent Ödülü (2009)
İŞ DÜNYASINDA ALAGÖZ HOLDİNG
Uzun soluklu, azimli bir mücadelenin neticesinde güçlü bir holdingin
ülkemizdeki holdingler arasına katılması kesinlikle tesadüf değildir.
Alagöz Holding pandemiyle birlikte büyüme hızını artırdı. Ama
disiplini, milli duruşu asla ikinci plana bırakmadı. Milli duruşunu en
önde tutarak başka ülkeler aşı sırası beklerken, Cantürk Alagöz önceliği
ülkesine vermiş, daha sonra da diğer ülkelere satış yapmıştır.
Geçmişte ve günümüzde sağlık sektöründe ilaç ve tıbbı cihazlar
konusunda ciddi bir alt yapıya ve Pazar payına sahip olan ALAGÖZ
Holding, Ankara’da aşı fabrikasının yapımı için kolları sıvamış,
stratejik bir yatırımın startını da vermiştir.
HEMŞEHRİMİZLE GURUR DUYUYORUZ
Bir ülkede, bir şehirde halkın refah düzeyinin yüksek olması iyidir.
Bunun olabilmesi için öncelikle yatırımcı iş insanlarının var olması gerekmektedir.
Cantürk Alagöz gibi şehrimizde ne kadar çok iş insanı olursa, katkıları o kadar çok olur.
Kaldı ki Cantürk Alagöz yapmış olduğu ticarette elde ettiği kazancı
Iğdır’dan elde etmiş değildir. Iğdır dışında kazandığı parayı Iğdır’da
yatırıma dönüştürme heyecanı taşıyan son derece vatanperver bir
hemşehrimizdir.
Cantürk Alagöz 76 Iğdır Belediye Spor’u devralıp Alagöz Holding
Iğdırspor ismiyle ülke futbol gündemini sarsan transferler yapmaya
başlayınca herkesin kafası karıştı.
3. Lig takımına 1. 2. Lig takımlarında oynayan futbolcuları transfer
ederek futbol camiasında inanılmaz ses getirdi ve ülke genelinde her
yerde Iğdır konuşulmaya başlandı.
Bununla yetinmeyip bireysel başarı sahibi sporcuları, birçok amatör
kulübü ve en son olarak da Fenerbahçe Kadın Basketbol takımına forma
sponsoru olarak spora verdiği desteği kanıtlamış oldu.
IĞDIR ÜLKEMİZDE TANINACAK
Şüphesiz her il gibi Iğdır da ülkemizde tanınmaktadır.
Nuh’un gemisine ev sahipliği yapan, ülkemizin en yüksek dağı Ağrı Dağı ile tanınır.
Doğunun çukur ovası olarak tanınır.
İklimiyle tanınır.
Üç ülkeye sınır oluşuyla tanınır.
Azerbaycan, Nahçivan, Ermenistan güzergahından gelen Zengezur koridoru ile tanınır.
Meyve sebze deposu olarak tanınır.
Bir zamanlar pamuk yetişirdi diye tanınır.
Ülkemizin en uç noktası diye tanınır.
Bilim adamları ile, yiğit evlatları ile, vatanperverlikleri ile tanınır.
Yukarıda saydığım özellikler her şehirde farklı şekilde cereyan edebilir.
Iğdır tüm bu sıraladığım özellikleri en üst seviyede yaşayan bir ildir.
Ancak Iğdır’dan kazanıp, il dışında yatırım yapanların daha sonra Iğdır’a yatırım yapmaya başladıkları çok az görülmüştür.
Keşke Iğdır tanınırken bu özelliği ile de tanınsaydı.
OSB’de Iğdır’lıve Iğdır’lı olmayanlar tarafından birçok fabrika
kuruldu. Şu anda birçok yatırımcı fabrika kurmak için alt yapı çalışması
hazırlıyor.
Yıllar önce Galatasaray Başkanı Ünal Aysal Iğdır’da ciddi yatırım
planlıyordu. Hatta yatırımlarını başlattı da. Ama arzu ettiği desteği
hem halktan, hem de yöneticilerden göremediği için faaliyetlerini
durdurdu.
Iğdır için Ünal Aysal’ın yüzünü Iğdır’dan çevirmesi ciddi bir kayıptır.
Çünkü güçlü bir iş insanı her zaman lokomotif olur.
Onu gören diğer iş insanları mutlaka yatırıma koşarlar.
Mesela Alagöz Holding Cantürk Alagöz Iğdır için ciddi bir şanstır. Bu
insanı kırmamalı, incitmemeli, gereksiz, manasız sohbetlere konu
etmemeliyiz.
Cantürk Bey ben ülkeme, Iğdır’ıma aşığım diyor.
Elbette yaptığı yatırımlarda başarılı olmak ister. Başarılı
olabilmesi için bizlerin de elimizden gelen desteği vermemiz, yaptığı
işi omuzlamamız gerekmektedir.
Ünal Aysal 100 Milyon dolar yatırım planlamıştı. 10 Milyon dolar yatırımdan sonra geri çekildi.
Ve Iğdır’a sadece bir kez geldi.
Ağabeyisi Ülkü Aysal da birkaç kez geldi. Her ikisiyle de her
geldiklerinde davet ettiler gittim vakit geçirdim, teşvik ettim, destek
olmaya çalıştım. Ama kısır döngüler, çekememezlikler bir iş insanının
Iğdır’dan çekilmesine vesile oldu.
Yaşananların aynısı Cantürk Alagöz için de olmamalı.
Olmaması için dua ediyorum.
Iğdır’ım kalkınsın diye dua ediyorum.
Halkımızın refah düzeyi yükselsin diye dua ediyorum.
Vallahi Iğdır’ı sevdiğim için çaba sarf ediyorum.
Iğdır’a sinerji katan Cantürk Alagöz’e teşekkür eder, üstün başarılar dilerim.
Türkiye’nin aşı siparişini geciktirmesi, çeşitlendirmek yerine başta Sinovac’a yoğunlaşması, BioNTech’i bekletmesi spekülasyonlara yol açmıştı.
Arada ne döndü?
Şüphelerin odağında Keymen İlaç vardı. Sinovac’ın Türkiye temsilcisi olan firma.
Kimin nesiydi, halk sağlığını riske atma pahasına aracı firmaya ticari avantaj mı sağlanmıştı, yoksa Çin’e kıyak için miydi, arada vurgun mu vurulmuştu?
Bir de Sağlık Bakanlığı, Sinovac yaptıranlara üste üçüncü doz olarak BioNTech önerdi.
Yani Sinovac’ın etkisiz çıktığı kabul edildi. İki dozda bile 3-4 aydan sonra korumadığı yetkili ağızlarca söylendi.
Sinovac boşa mı vurdurulmuştu, bu işten haksız kazanç kaldıran mı olmuştu?
Keymen’in sahibi Cantürk Alagöz, dayanamayıp sonunda bir grup gazeteciye konuştu.
Salı akşamki buluşmaya ben de davetliydim. Yukarıdaki şüphelerin hepsi soruldu.
Alagöz, Türkiye’ye kritik bir süreçte en ucuza ilk aşıyı getirdiği için teşekkür beklerken fırsatçı gibi görülmekten rahatsızdı.
Sinovac’ın etkisiz çıktığı suçlamasının ticari ve temelsiz bir karalama olduğunda ısrar ediyordu.
BioNTech’e kıyasla yan etkileri bakımından daha güvenli ve risksiz olduğunu da sürekli vurguluyordu.
Koruma süresinde BioNTech, yan etkilerdeyse Sinovac’ın daha üstün olduğu gibi bir noktada kilitlendi tartışmamız.
Keymen firmasının 2013’te kurulduğu, Sinovac’la anlaşmasının o günden başladığı, Alagöz’e ise 2016’da geçtiği bilgisi de salgın fırsatçılık şüphelerini havada bıraktı.
Sinovac’ı tek yetkili olarak temsil haklarını, salgından yıllar önce almış Alagöz.
Fahiş komisyon payı koyarak vurgun vurabilecekken sıkı pazarlıkla fiyat düşürttüğü, Sinovac’ı hiçbir ülkeye verilmeyen fiyattan ucuza getirttiği, bilakis kimsenin yapmayacağı bir fedakarlık yaptığı iddiasında.
Üstümde kalmasın, cevap hakkına saygı gereği kabaca aktardım.
Fakat başta çeşitlendirmek yerine Sinovac’ta niye ısrar ettiğimiz, BioNTech siparişinde neden geç kaldığımız hala anlaşılmış değil.
Hangisinin daha çok koruduğunu, daha etkili olduğunu ise bilimsel veriler aydınlatacak.
Aşı karşıtlarının komplo teorilerine gelince...
Onun cevabı da aşıların dünyaya dağılımında.
Varlıklı ülkelerde halkın yüzde 55’i aşılanırken, düşük gelirli ülkelerde yüzde 1’den azı tam aşılanmış.
Af Örgütü, bu dengesizliği bir raporla ifşa etti. Ve parayı basıp aşı stoklayan, yoksul ülkelerle paylaşmaya da yanaşmayan zengin ülkelerle sırf parasına bakan üretici firmalara karşı kampanya açacağını duyurdu.
Dünya Sağlık Örgütü, Covax ve Human Rights Watch da aşıya erişimdeki adaletsizliğe tepkili.
Aşıların yüzde 75’i sadece 10 ülkeye gitmiş.
G7 ülkeleri, 1 milyar doz aşı bağışlama sözlerini tutmaktan çok uzak.
Dünyanın en zengin ülkelerinin elinde, 1 milyar 200 milyon doz fazla aşı olduğu hesaplanıyor.
241 milyon doz, süresi geçmeden bağışlanmazsa belki çöpe gidecek. Detaylar için, BBC Türkçe’de çıkan Stephanie Hegarty’in geniş haberine bakabilirsiniz.
Demek ki tehlike, aşıların çip ya da çöp çıkmasında değil yerini bulmadan çöpe gitmesinde.
Baksanıza; güçlüler zayıflara koklatmıyor, ne kadar üretilirse hepsini kendilerine toplamak için birbirlerini eziyorlar.
Aşı karşıtlarının inandığı gibi bir kumpas varsa onu dünya zenginleri, dünya yoksullarına değil kendilerine kurmuş oluyor. Yarı insan yarı maymun olmak, üç kulaklı beş gözlü çocuklar doğurmak için servet harcıyorlar.
Yahut da alttakiler, üsttekilere kumpas kurdu, yaşasın bir devrimin eşiğindeyiz!
Altında bit yeniği, hinlik, tuzak arayanların bilgisine. Komplo teorilerini gözden geçirmeleri gerekecek.
Çinli Sinovac, Keymen İlaç'la Ankara'da 100 milyon dolarlık ortak aşı üretim yatırımına başladı. M Keymen İlaç'ın patronu Cantürk Alagöz, "Bu Türkiye için tarihi bir fırsat. Yılda 40 milyon dolarlık ithalatı bitireceğiz" dedi.
Keymen İlaç'tan Türkiye'de ilaç
sana•yisinin yerlileşmesi hamlesinde dev bir katkı geldi. 2013'ten bu
yana Çinli aşı üreticisi Sinovac'm Türkiye temsilciliğini yürüten
şirket, Sinovac'la Ankara'da bulunan Başkent 2. Organize Sanayi
Bölgesi'nde eşit ortaklıkla 100 milyon dolarlık yatırıma başladı.
Yatırım için 30 dönüm arsa üzerinde 15 bin metrekare kapalı alana sahip
bir tesisi satın aldıklarını söyleyen Keymen İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Cantürk Alagöz,
"Ülkemiz için çok değerli bir yatırıma başladık. 300 kişiye istihdam
sağlayacak yatırımla, özellikle çocuk aşılarında dışa bağımlılığımızı
bitireceğiz" dedi.
CARİ AÇIĞA DARBE
Bu yatırımla aşı üretimi konusunda
önemli bir bilgi birikimine sahip Sinovac'tan teknoloji transferi
yapacaklarını anlatan Alagöz, şunları kaydetti: "Bu yatırımla özellikle
Feride CEM çocuk aşılarına odaklanacağız. Hepatit A gibi aşılar
üreteceğiz. Koronavirüs aşısı üretimini de planlıyoruz. Ülkemizde 100
yıldır üretilmeyen aşıları üreteceğiz. Yıllık 30-40 milyon dolarlık
ithalatın önünü keserek cari açığa da ciddi darbe vuracağız." Ülkemizin
aşıda ithalatçı konumda olduğunu hatırlatan Alagöz, "Yerli üretim bu
noktada da büyük önem taşıyor" diye konuştu.
İHRACAT GÜNDEMDE
Bu
yatırımla Türkiye'nin kendi aşısını üreterek kimseye muhtaç olmayacağını
anlatan Cantürk Alagöz,
önceliklerinin iç pazarın ihtiyacını karşılamak olduğunu söyledi. Söz
konusu aşıları ihraç etmeyi planladıklarını anlatan Alagöz, şunları
kaydetti: "Elbette bu ürünün ihracat şansı hayli yüksek. Başta komşu
ülkeler olmak üzere dünyanın her yerine satabileceğimiz bir üründen söz
ediyoruz. Ancak ticari boyutundan çok insani boyutu şu anda bizim için
çok daha önemli.
YATIRIMIN ortalama 300 kişiye istihdam
sağlayacağını anlatan Alagöz, "Ar-Ge laboratuvarı kurulacak. Burada
sağlanacak istihdam çok önemli. Bu konuda sağlanacak teknoloji sektörün
Türkiye'de kök salmasına katkı sağlayacak" dedi. Sinovac'm yatırım için
Türkiye'yi seçmesinden dolayı da mutlu olduklarını anlatan Alagöz, "Bu
güne kadar işbirliğimiz sürecinde birbirimize sağladığımız karşılıklı
güven meyvelerini verdi. Koronavirüs aşısının Türkiye'de klinik
çatışmalarını hiçbir ücret almadan yaptırmamızdan dolayı Sinovac'm size
vefa borcu vardı" şeklinde konuştu.
HACETTEPE Üniversitesinden kimya
yüksek mühendisi olarak mezun olan Alagöz, Türkiye'nin aşıda ve ilaç
sanayinde başlattığı yerlileştirme hamlesinin büyük önem taşıdığını
anlattı. Dünyada halen aşı üretiminin üç küresel firma tarafından
yapıldığını anlatan Alagöz, "Bu alanda Türkiye'nin de yer alacak
olmasını tarihi bir fırsat olarak görüyorum" diye konuştu.
Koronavirüse karşı en etkin yöntem aşı ve bizim ülkemizde yeterince var.
Her yetkili de olun diyor. Ancak önemli bir çoğunluğun hâlâ aşı karşıtlığı ve mevcut seçeneklerden Sinovac ya da BioNTech tercihlerindeki
kafa karışıklığı nedeniyle ciddi anlamda sıkıntı söz konusu.
Hem
koruyuculuk etkisi ve süresi hem de yan etkileri açısından. Dahası, bir
yanda da aşıların tedariki konusunda gecikme ve Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bazı CHP’liler tarafından özellikle Çin aşısı Sinovac için dillendirilen akçalı işler iddiaları da var. Onun için de Sinovac aşısının Türkiye’ye getirilmesi süreciyle ilgili olarak Çinli firmanın Türkiye’deki yasal temsilcisi Keymen İlaç AŞ’nin sahibi Cantürk Alagöz
bir süredir gündemdeydi.
Yani koranavirüs vakaları gibi aşıda avanta,
lavanta, torpil iddiaları da pik yapmış durumdaydı. Dolayısıyla, önceki
akşam Alagöz’ün gazetecilerle bir araya geldiği yemekte
bu konuları konuşma fırsatı bulduk. Bu anlamda da buluşma yemekten daha
çok basın toplantısı havasında geçti zaten. Alagöz de ısrarla dünya aşı peşinde koşarken Türkiye’ye ucuz aşı getirdiğini ama teşekkür beklerken haksız suçlama ve eleştirilere muhatap olduğunu yineledi.
Şimdilerde BioNTech aşısının
özellikle koruyuculuk anlamında daha ön planda olması nedeniyle bazı
bilim insanlarına hafiften sitemkâr havası da vardı. Bunları da
öncelikle şu sözlerle dile getirdi:
“Eksik bilgiler veriliyor. Şimdi birinin bir yıl koruduğu da yok,
diğerinin üç ay koruduğu da doğru değil. Üç aşağı beş yukarı biri 5-6
aydır, diğeri 8 aydır. Ya da biri 4 aydır, diğeri 6 aydır. Budur yani.
Yoksa bir yıl falan olsaydı eğer İsrail şu anda aşı yapmazdı zaten.
İsrail hangi ayda başladı aşıya? Ocakta ve 9’uncu ayda İsrail’de vaka
sayıları arttı. Onun için, bir yıl koruyor kimse diyemez. Zaten bir
yıllık veri de yok henüz. Bence şuna bakılmalı. Sağlıklı bir insana aşı
yapıyorsanız öncelik güvenli olması. Koruyuculuk daha sonradır aşıda. Bu
anlamda da inaktif aşılar en güvenlisi. Normal şartlarda bir adamın
burnu kanasa aşı çalışması durdurulur ama dünyada şua anda pandemiden
dolayı durdurulmuyor. Artısına eksisine bakılıyor. Bundan üç ay önce
bazı bilim insanları aşıdan sonra antikor testi falan yaptırmayın
diyorlardı, şimdi aynı kişiler BioNTech daha çok antikor üretiyor diye
açıklama yapıyor. Bazı şeyleri görmüyoruz. Bizim bazı bilim insanları
maalesef yanlılar.”
Nasıl yani?
“Mesela Pfizer’in klinik
çalışmalarını yapan hocalar... Adamların gözleri yemedi, gelip benden
Sinovac aşısı alıp yaptırdılar. Şimdi arayıp sorsan, ‘Aman BioNTech ol’
derler tamam da, o zaman sen niye olmadın? Buna cevap verseler ya.
Dolayısıyla, ‘Sinovac korumuyor, iyi ki BioNTtech var’ denildiğinde bir
başka şeyi ifade ediyor. Benim gözümde duygusal hitap ediyor.
”Avrupa da BioNTech diyor?
“İnaktif
aşı sadece Çinlilerde var. Pfizer, Moderna AstraZeneca,
Johnson&Johnson farklı aşılar. Yani Avrupa istese de şu anda inaktif
aşı alacak durumda değil. Ama ondan önce şu da var; biyolojik ürünler
pazarı öyle tehlikeli bir pazar ki, öyle siyasi bir pazar ki bu Avrupa
asla ve kata Çin menşeli biyolojik ürünlere izin vermez. Çünkü burada
bir savaş var. Virüs bunu da çok net ortaya koydu. Zaten şimdi Çin de
Sinovac olmayanları sokmayacağım dedi.”
Peki ya CHP’lilerin dile getirdiği iddialar? Alagöz’ün buna dönük karşı iddiaları da şunlardı:
“Mart
ayına kadar Sinovac çok düzenli aşı veriyordu. Ama martta birtakım
gelişmelerden dolayı Çin aşı vermemeye başladı. Bir tanesi benim
bildiğim Uygur Türkleri tercihiydi. İkincisi, dünyaya bir tane aşı
gitmezken bize 5-10 milyon doz geliyordu. Adamlar ‘Bunu anlatmayın, biz
zorda kalıyoruz’ diyorlardı. Biz de inadına, bırak anlatmayı, fiyatı
deşifre etmeye başladık. ‘Kaça verdi, kaça aldı Keymen kim, bu adam
kim?’ diye. Biz 12 dolardan aşı aldık, dünyada böyle bir fiyat yoktu, en
düşüğü 13.7 dolar ile Endonezya’ydı. Ama buna rağmen bizde, komisyon,
hırsızlık bir sürü şey söylendi. Hiçbiri doğru değil.”
Bir süre aşı yokluğunun nedeni bunlar yani?
“Evet,
o süreçte bir aya yakın aşı gelmedi. Bir de şu oldu. Sorunlar çözüldü,
Kurban Bayramı arifesi ben bakanlığa dedim ki ‘1 milyon 300 bin doz aşı
yükleniyor.’ Bir anda, aşı gelmediği sürece duran, bana yönelik
eleştiriler alevlendi. Aşı geleceği gün CHP sözcüsü Faik Öztrak
televizyonda canlı yayına çıktı ‘Keymen’in kontratını ele geçirdik’
dedi. Halbuki bir ay önce Kılıçdaroğlu basın toplantısında demişti ki
bizde kontrat var. Ve Öztrak televizyonda ‘Bu adamın teminat vermeye
bile gücü yetmiyor, Türkiye’nin sağlığını buna teslim etmişsiniz’ diye
konuştu. Oysa ekteki iki sayfanın içinde ‘18 milyon dolar teminat
mektubu alınmıştır’ diye yazıyor. Ya okumadılar ya okuyup farklı
söyleniyor. Bu yanlış yönlendirmenin ötesinde bir şey değil. Hadi bu
tesadüf diyelim ama aşının geleceği güne denk gelmesi ilginç.”
Ya komisyon iddiaları?
“Firma
olarak şunu söyleyeyim; yaptığım şey dünyanın en ucuz fiyatına
Türkiye’ye aşı kazandırdım. Fiyatı geçtik, kimsenin aşıya ulaşamadığı
bir dönemde Türkiye aşıya ulaştı. Yani Türkiye nisan ayından önce aşıya
falan ulaşamazdı. Ki öyle oldu. Şunu hayretlerle karşıladım; o günlerde
aşı geliyor ama geliyor, gelmiyora bakan yok, bu firma kim, nereden
çıktı, kaça getirdi, ne götürdü, ne aldı konuşuluyor? Geçen sene Çin aşı
vermeseydi bize ne olacaktı, kimse bunu sorgulamıyor. Kaldı ki Çin’den
aldığım komisyonun yüzde 25’ini de devlete vergi olarak vereceğim
zaten.”
ÇİNLİ Sinovac’tan ithal edilen COVID-19 aşısıyla Türkiye’nin gündemine oturan Alagöz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cantürk Alagöz, kendini anlatmaya Keymen İlaç’ı aldıkları günlerden başladı:
- Keymen İlaç, Çinli Sinovac’la distribütörlük anlaşmasını 2013 yılında yapmıştı. Biz Keymen İlaç’ı 2016 yılında satın aldık.
Şirketin Hepatit A başta olmak üzere Çin’den farklı aşıların ithalatını yaptığını belirtti:
- Yani, biz Keymen İlaç’ı satın aldığımızda ortada COVID-19 yoktu.
Sinovac’ın COVID-19’a karşı geliştirdiği aşının klinik deneyleri için başvurularından 5-6 ay sonra izin çıktığını bildirdi:
- Klinik çalışmalar için 4-5 milyon dolarlık harcamayı biz yaptık.
Cantürk Alagöz, meslektaşlarım Doğan Şentürk, Tunca Bengin, Deniz Zeyrek, Akif Beki ve Erhan Öztürk’ün de bulunduğu sohbet buluşmasında aşının ithalatıyla ilgili bağlantıları kurarken fiyat konusunda şu kuralı koyduklarını iddia etti:
- Aşının üreticisi Çinli şirkete, “En ucuz fiyatı uyguladığınız ülkeden yüzde 25 daha düşük bedelle almak isteriz” dedik.
O günlerde Çinli şirketle hükümet nezdinde yapılan bir anlaşmanın da söz konusu olduğunu kaydetti:
- O anlaşmada aşının fiyatı 14.7 dolar görünüyordu.
İthalat izni bekledikleri dönemde Brezilya ve Endonezya’nın Sinovac’la anlaşma imzaladığının altını çizdi:
- Endonezya’nın 13.7 dolara aşı alımı için imza attığını öğrenince biz daha düşük fiyat almak üzere bastırdık. Sonunda 12 dolara indirdik.
12 dolardan 100 milyon doz aşı için imza attıklarını vurguladı:
- Yani, 1.2 milyar dolarlık anlaşmaya imza atmış olduk.
Dünyada birçok ülke COVID-19 aşısına ulaşamazken kendilerinin ithalata başladığına vurgu yaptı:
- Dünyada en ucuz aşıyı ülkesine sağlayan biz olduk. Üstelik aşıyı DMO’ya verirken 12 doların üzerine fark da koymadık.
Bunun üzerine sorduk:
- Devletten aşı için komisyon almadığınızı iddia ediyorsunuz. Bu durumda siz nereden nasıl kazandınız?
Şu yanıtı verdi:
- Bizim komisyonumuzu Çin tarafı ödüyor.
Türkiye’de 3 ayrı tesiste aşı dolumu yaptırdıklarını ifade etti:
- Başlangıçta COVID-19 aşısı ithalatından para kazanmak hiç aklımdan geçmedi. Önceliğimiz ülkemizde aşının bir an önce devreye girmesi oldu.
Bugüne kadar Sinovac’tan Türkiye’ye 54 milyon doz aşı getirdiklerini paylaştı:
- Şu anda stokta 10 milyon doz aşımız var.
Cantürk Alagöz’ün paylaştığı verilere göre, Türkiye bugüne kadar Çin’e COVID-19 aşısı için 648 milyon dolar ödemiş görünüyor…
Türkiye’de aşılamada BionTech’in öne geçmesi üzerine Alagöz, “Sinovac’ın aşısı inaktif ve yan etkisi yok” iddiasıyla kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyor…
Azerbaycan ve Arnavutluk’a da aşıyı biz gönderdik
ALAGÖZ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cantürk Alagöz, bir soru üzerine Keymen İlaç olarak Azerbaycan ve Arnavutluk’a da Sinovac’tan aldıkları COVID-19 aşısını gönderdiklerini belirtti:
- Azerbaycan’a 8 milyon doz, Arnavutluk’a da 1 milyon doz aşı verdik. Azerbaycan daha sonra aşıyı Çin’den doğrudan ithal etmeye başladı.
Çinli Sinovac’la Ankara’ya aşı fabrikası kuracak
ALAGÖZ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cantürk Alagöz, Ankara’da Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 30 dönüm yer aldıklarını belirtti:
- 100 milyon dolarlık yatırımla aşı üretmek üzere fabrikamızı kuracağız. Yatırıma 4-5 ay içinde başlamayı planlıyoruz.
Yatırım kararının COVID-19’la doğrudan bağlantısı olmadığını bildirdi:
- Başta Hepatit A olmak üzere çocuklarımızı koruyacak aşıları üretmeyi planlıyoruz.
Çinli Sinovac’ın yatırımla ilgili planını sorduk, yanıtladı:
- Yatırımı Sinovac’la birlikte yapmayı planlıyoruz.
Patatesten tıbbi etil alkol üretiyor
CANTÜRK Alagöz’le sohbet sırasında Alagöz Holding’in web sayfasına girdim:
- Alagöz Holding, madencilik ve kimya sektöründe gerçekleştirdiği projelere her geçen gün yenilerini ekliyor. Afyonkarahisar’da hayata geçirdiği yatırımla patatesten tıbbi etil alkol üretiyor.
Holding çatısı altındaki şirketlere baktım:
Keymen İlaç
Redoks Laboratuvar Malzemeleri
Can Enerji
Nil Enerji
Alagöz Maden
Alagöz Kimya
Iğdırspor’un Başkanı Fenerbahçe Kadın Basket Takımı forma sponsoru
IĞDIRLI kimya yüksek mühendisi, holdinginin adını taşıyan TFF 3. Lig’deki Iğdırspor’un Başkanı Cantürk Alagöz’le sohbet ettiğimiz gün Alagöz Holding’in Fenerbahçe ile sponsorluk anlaşması imzaladığını gördüm:
Alagöz Holding, Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımının forma sponsoru oldu.
Holdingin web sayfasındaki haberde Alagöz’ün şu mesajı vardı:
- Şu anda kendimi nikah masasına oturmuş gibi hissediyorum. Fenerbahçe benim çocukluk aşkım. Çocukluk aşkımla evleniyor gibi hissediyorum.
Web sayfasında ayrıca, Alagöz Holding’in Ankaragücü’nün sponsorları arasında yer aldığını da okudum.
Iğdır’da 24 derslikli ortaokul yaptırıyor
CANTÜRK Alagöz’ün son dönemlerde memleketi Iğdır’da eğitime dönük bağışlarla öne çıktığı dikkatimi çekti.
Alagöz Holding, bir yandan Iğdır Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne destek verirken, diğer taraftan kentte 24 derslikli ortaokul binası inşaatı için devreye girdi.
Holdingin ayrıca, Iğdır Kapalı Spor Salonu’na finansman desteği ile de kentte adından söz ettirdiğini gördüm.
Cantürk Alagöz, sohbetimiz sırasında Iğdırspor başta olmak üzere, memleketinde sosyal sorumluluk yatırımlarını artırmasını şöyle açıkladı:
- Herkes maddi gücüne göre sosyal sorumluluk harcaması yapar, bağışta bulunur. Benim de maddi gücüm arttıkça sosyal sorumluluk harcamalarım ona göre artıyor.
21.09.2021
FENERBAHÇE İLE SPONSORLUK ANLAŞMASI YAPILDI
CANTÜRK ALAGÖZ: FENERBAHÇE BENİM ÇOCUKLUK AŞKIM
Alagöz Holding, Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı’nın forma sırt sponsoru oldu. Sponsorluk anlaşmasının yapıldığı törende konuşan Yönetim Kurulu Başkanımız Cantürk Alagöz, “Bu camianın bir tarafında olmak bizim için şereftir, gururdur. Şu anda inanılmaz heyecanlıyım. Kendimi nikah masasına oturmuş gibi hissediyorum. Niye? Benim çocukluk aşkım. Çocukluk aşkımla evleniyor gibi hissediyorum” dedi.
Alagöz Holding, yarım asra yaklaşan tecrübesiyle Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımının forma sırt sponsoru oldu. Alagöz Holding ile Fenerbahçe arasındaki sponsorluk anlaşmasının imza töreni yapıldı. Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde gerçekleştirilen sponsorluk anlaşmasının imza töreninde Yönetim Kurulu Başkanımız Cantürk Alagöz, Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Çağlayan Kızılhan ve Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Danabaş açıklamalarda bulundu. Törende Iğdır Spor Kulübü’nün sporcusu, Avrupa 3.’sü ve 6-12 Ekim tarihlerinde İtalya’da düzenlenecek Dünya Gençler Şampiyonası’nda ülkemizi temsil edecek olan judocu Özlem Yıldız da hazır bulundu.
ALAGÖZ: FENERBAHÇE BENİM ÇOCUKLUK AŞKIM
Yönetim Kurulu Başkanımız Cantürk Alagöz, Fenerbahçe camiasına teşekkür ederek, “Bu camianın bir tarafında olmak bizim için şereftir, gururdur. Şu anda inanılmaz heyecanlıyım. Kendimi nikah masasına oturmuş gibi hissediyorum. Niye? Benim çocukluk aşkım. Çocukluk aşkımla evleniyor gibi hissediyorum. İnanıyorum ki bu büyük camia bizlerin yanında durmasıyla bizden sonra gelecek genç neslin katacağı emeklerle çok daha büyük yerlerde olacaktır” dedi.
SPONSORLUK HAYIRLI OLSUN
Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı’nın forma sırt sponsoru olmanın çok değerli ve anlamlı olduğunun altını çizen Alagöz, “Kadınlarımız bizim baş tacımız. Çocuklarımızın gelecek planlarında kadınlarımızın yeri çok büyük. İnşallah Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı bu sene hedefe koyduğu her başarıya ulaşacak. Bizim de bu hedefte elimizden ne gelirse yapmak adına söz verdik. Başta Sayın Başkanımız Ali Koç ve Yönetim Kurulu Üyelerimize sonsuz teşekkür ediyorum, bize bu fırsatı verdikleri için. Her isim de her formaya yakışmaz. Bu büyük bir değerdir. Biz bunun farkındayız. Fenerbahçe Spor Kulübü’ne tüm branşlarda başarılar diliyorum. Ben Fenerbahçe aşkıyla büyüdüm ve bu aşkı şuan taçlandırıyorum. İnşallah daha büyük taçlar nasip olur. Tekrar çok teşekkür ediyorum. Bu sponsorluk inşallah hayırlı olsun” diye konuştu.
ÖZLEM YILDIZ’A DESTEK İSTİYORUM
Türkiye adına önemli başarılara imza atarak Avrupa 3’üncüsü olan Judocu Özlem Yıldız’ın da imza töreninde olduğunu belirten Alagöz, şunları kaydetti: “Yanımızda Iğdır Spor Kulübü’nün amatör branşlarda yetiştirdiği bir kızımız var; Özlem. 18 yaşında. Judocu. Geçen hafta Avrupa’da yıldızlar/gençler üçüncüsü oldu. İtalya’ya Dünya Şampiyonası’na gönderiyoruz. Ben de büyük Fenerbahçe Kulübü’nden Özlem kızımıza da destek vermesini rica ediyorum. Biz bunları destekleyelim ki gelecek neslimiz daha büyük hedeflere ulaşsın. Sonsuz teşekkür ediyorum.”
KIZILHAN: FENERBAHÇE AİLESİNE ‘HOŞ GELDİNİZ’ DİYORUZ
Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan yaptığı açıklamada, “Bugün Türkiye’nin en büyük spor kulübü Fenerbahçemiz ile Alagöz Holding arasında yapılan önemli bir anlaşmanın lansmanı için bir aradayız. Alagöz Holding, Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde 2021-2022 sezonu boyunca armamızı gururla temsil edecek Kadın Basketbol Takımımızın formasının sırtında yer alacak. Yarıştığı her kulvarda zirveyi hedefleyen Kadın Basketbol Takımımız ligi geçen sezon namağlup tamamladı ve EuroLeague’de de çok üstün bir başarı elde etti. Bu sene de tek hedefimiz tekrar namağlup şampiyon olmak ve özlem duyduğumuz EuroLeague kupasını müzemize getirerek olacak. Alagöz Holding’in desteği ile birlikte Kadın Basketbol Takımımızın bu sene de nice başarılar elde edeceğine inancımız tam. Ayrıca, Alagöz Holding ile bir diğer iş birliğimiz, 2021-2022 futbol sezonu boyunca stadyum reklam kullanım sözleşmesini de kapsıyor olacak. Alagöz Holding’e büyük Fenerbahçe ailemize hoş geldiniz diyor; kulübümüze verdikleri desteklerden dolayı çok teşekkür ediyorum. Anlaşmanın her iki taraf için de hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
DANABAŞ: ALAGÖZ HOLDİNG’LE BU RUHU ERKEN YAKALADIK
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Danabaş ise, “Camiamızın yüz akı, kazandığı başarılarla ve yıllar boyu istikrarlı bir şekilde gösterdiği performansla yalnızca camiamızı değil, bu ülkenin tüm kadınlarını da gururlandıran ve kız çocuklarına ilham olan Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımımız; bu özellikleriyle her daim önemli markaların adının birlikte anılmasını istediği ve aynı fotoğrafta olmaktan gurur duyduğu bir takımdır. Kadın Basketbol Takımımızın bu profili, camiamız için de büyük bir övünç kaynağıdır. Bu uzun ve zorlu bir yolculuk. Bu yolculukta Alagöz Holding ve dostumuz Cantürk Alagöz Bey, Kadın Basketbol Takımımızın arkasındaki en büyük destekçilerden biri olacak. Böyle büyük hedeflerle başlayan sezonlarda, iş ortaklarının birbirini iyi tanıması, anlaması, aynı hedefin etrafında birleşmesi ve tek yumruk olarak bir sinerji yaratması çok önemli diye düşünüyorum. Biz de Alagöz Holding’le bu ruhu erkenden yakaladık. Umuyorum ki yolculuğun sonunda tüm kupaları camiamıza hediye edip müzemize götüreceğiz. İş birliğimizin camiamıza, takımımıza ve Alagöz Holding’e hayırlı, uğurlu olmasını diliyor ve tekrar ailemize ‘hoş geldiniz’ diyorum” diye konuştu.
TOPLU FOTOĞRAF ÇEKİMİ YAPILDI
Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçildi ve daha sonra imzalar atıldı. İmzaların ardından Alagöz Holding Yönetim Kurulu Başkanımız Cantürk Alagöz, Fenerbahçe Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan ile Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Danabaş’a isimlerinin yazılı olduğu Iğdır Spor Kulübü’nün formasını hediye etti. Fenerbahçe Basketbol Takım Kaptanı Tuğçe Canıtez ise Kurulu Başkanımız Cantürk Alagöz’e üzerinde isminin yazılı olduğu basketbol forması takdim etti. İmza töreni toplu fotoğraf çekimi sonrasında tamamlandı.
30 yaşındaki futbolcu Batuhan Karadeniz 3. lige yeni
yükselen Iğdırspor ile sözleşme imzaladı.
Bir dönem Beşiktaş forması giyen Batuhan Karadeniz,
Hekimoğlu Trabzon'un ardından 3. lig takımı Iğdırspor'a transfer oldu.Kulüpten
yapılan resmi açıklamada, Batuhan Karadeniz ile anlaşma sağlandığı duyuruldu.
Siyah-beyazlı takımın altyapısında yetişen Batuhan Karadeniz
2 farklı zamanda giydiği Beşiktaş formasıyla bir türlü kendisinden beklenen
patlamayı yapamayarak önce Trabzonspor ardından Eskişehir olmak üzere ülkenin
pek çok takımında forma giydi.
Son 5 sezonda da Şanlıurfa, Sakarya, Adana D.S,
Bandırmaspor, Tuzlaspor ve Hekimoğlu Trabzon formalarını giyen Karadeniz, bu
sezon da Iğdırspor'da oynayacak.
30 gol 8 asist
Geçen sezon 38 maçta 30 gol 8 asist kaydeden tecrübeli ismin
Iğdırspor'a transfer olması herkesi şaşırttı.
Kulübümüz ile Alagöz Holding arasında yapılan Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımımızın forma sırt sponsorluğu anlaşmasının imza töreni 21 Eylül Salı günü Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde düzenlenecektir.
Genel Sekreterimiz Burak Çağlan Kızılhan ve Yönetim Kurulu Üyemiz Mustafa Kemal Danabaş ile Alagöz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cantürk Alagöz’ün katılımıyla düzenlenecek imza töreni saat 12.00’da basına açık olarak gerçekleştirilecektir.
Kamuoyunun ve basın mensuplarının bilgisine sunarız.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ
16.08.2021
Bölgesel Amatör Lig'in (BAL) 2020-2021 sezonunda şampiyon
olarak 3. Lig'e yükselen Alagöz Holding Iğdırspor'un, Kızılcahamam'daki 1. etap
kamp çalışmaları sürüyor.
Teknik direktör Mesut Demiroviç, futbolcu ve yöneticilerinin
takımı 3. Lig'e çıkarmak için büyük çaba gösterdiğini söyledi. Farklı
takımlarda top koşturan başarılı futbolcuları yeni sezonda transfer ettiklerini
aktaran Demiroviç, şöyle konuştu:"Tecrübeli ve genç oyuncularla bir proje
takımı yaptık. Bana göre sadece bu sezon değil, gelecek sezon da ufak
takviyelerle bu takım 1. Lig'i bile zorlar. 3. Lig'de zor takımlar var ama biz
kendimize ve kadromuza güveniyoruz, çok iyi çalışıyoruz. Başkanımız Cantürk
Alagöz bize çok iyi şartlar sundu. 2. Etap kampımıza da hazır bir şekilde girip
finalimizi yaparak ilk maça hazır olacağız. Oyuncularımın hepsi birbirine
alıştı, kaynaştı. Futbolda sadece iyi bir ekip olmak yetmiyor, iyi bir aile
olunca başarı gelir. Şu an her şey çok harika gidiyor. Çok ateşli bir taraftarımız
var. Çok merak ediyorlar, arıyorlar soruyorlar, onları çok seviyoruz. Geçen
sezon pandemi olmasına rağmen köşelerden, evlerin balkonlarından, her yerden
bizi desteklemeye çalıştılar. Taraftarımıza kavuşmayı sabırsızlıkla
bekliyoruz."
"Ligin sonunda da şampiyonluk ipini göğüslemek
istiyoruz"
Sportif direktör Değer Okşar ise takımın sezon
hazırlıklarını sürdürdüğünü anlattı.3. Lig şampiyonluğu için büyük bir gayretle
hazırlandıklarını ifade eden Okşar, "Yeni yönetimimiz, Cantürk Alagöz
başkanımızla, yeni kadromuzla, şampiyon Mesut Demiroviç hocamızla yola devam
ediyoruz. Önemli bir takım kurduk, önemli bir futbolcu grubu ile çalışıyoruz.
Hedefimiz inşallah şampiyonluk. Biz elimizden geleni yaptık, artık söz
futbolcularımızda. Bundan sonra futbolcularımız ellerinden geleni yapacaklar.
Hedefimiz ligin sonuna kadar şampiyonluk yarışı içinde kalmak. Ligin sonunda da
şampiyonluk ipini göğüslemek istiyoruz." diye konuştu.
“Taraftarımızı mahcup etmeyeceğiz”
Takım kaptanı Muhammet Reis de Iğdırspor'un hedefleri olan,
genç ve dinamik bir takım olduğunu vurguladı. Yapılan transferlere değinen
Reis, şunları kaydetti: "Transferlerle bu takım tabi ki şampiyonluğa
oynayacak. Bunu sahada göstermemiz gerekiyor. İsimlerle değil, sahada
verdiğimiz mücadeleyle şampiyonluğa oynadığımızı göstermemiz gerekiyor. Biz
bunun bilincindeyiz ve o doğrultuda çalışıyoruz. Ayaklarımız bütün takım
halinde yere sağlam basacak. Dışarda da tek yürek ve tek bilek olduğumuz zaman
Allah'ın izniyle Iğdırspor'u bu sene 2. Lig'e çıkaracağız. Biz taraftarımızın
önüne çıkmak için heyecanlıyız. En kısa sürede taraftarımızla buluşmak
istiyoruz. Bizden desteklerini hiçbir zaman esirgemesinler, biz onları mahcup
etmemek için elimizden gelen her şeyi yapacağız."
Iğdırspor yeni sezon için Ankara Kızılcahamam'da kamp
dönemine başladı. Yeni sezonda 3. Lig 2. Grup'ta mücadele edecek olan
yeşil-beyazlar kamp döneminin ikinci etabına Afyonkarahisar'da devam edecek.
Alagöz Holding Iğdırspor, yeni sezona iddialı hazırlanıyor.
TFF kuralları gereği Bal Ligi oyuncularını 3. Lig'de oynatamadığı için takım
yeni transferler, yönetim ve teknik ekibiyle Kızılcahamam'da kamp dönemine
başladı. Teknik Direktör Mesut Demiroviç yönetiminde Ankara Kızılcahamam'da
zorlu bir kampa giren Iğdırspor, Kızılcahamam Kampı boyunca takımın kaynaşması
için yoğun çaba sarf ediyor. Pas ve taktik ağırlıklı antrenmanlar yaptıran
Demiroviç, takımın hırslı ve istekli bir görüntü çizmesinden de son derece
memnun.
İkinci etap kampı Afyonkarahisar'da olacak Kızılcahamam'da 2 Ağustos'ta sıkı bir kampa giren
Iğdırsporlu futbolcular, geride kalan süre zarfında birbirlerini tanıma fırsatı
yakaladı. 20 Ağustos'a kadar Kızılcahamam'da sıkı bir kamp geçirecek olan
yeşil-beyazlı oyuncular, iki günlük iznin ardından 23 Ağustos'ta
Afyonkarahisar'da ikinci etap kampına girecek. Afyonkarahisar kampında da
futbolcuların formlarının en üst seviyeye çıkması için antrenmanlar yaptıracak
olan Teknik Direktör Mesut Demiroviç, 5 Eylül'de oynanacak Alanya Kestelspor
maçıyla sezona iyi bir başlangıç yapmak istiyor.
Avrupa’da göğsümüzü kabartan başarılara imza atan, Alagöz
Holding Iğdır SK sporcusu Özlem Yıldız, Avrupa 3’üncüsü oldu.
Türkiye’yi Avrupa’da başarıyla temsil eden Alagöz Holding
Iğdır SK sporcusu Özlem Yıldız, Avrupa 3’üncüsü oldu. Lüksemburg’da devam eden Gençler Avrupa Judo
Şampiyonası’nda kadınlar 57 kiloda Türkiye’yi temsil eden Alagöz Holding Iğdır
SK sporcusu Özlem Yıldız, İsveçli rakibini yenerek Avrupa 3’üncüsü oldu.
İSVEÇLİ RAKİBİNİ YENEREK 3’ÜNCÜ OLDU
Judo’da Türkiye’yi temsil eden Özlem Yıldız, her zaman
olduğu gibi bir başarıya daha imza atarak Avrupa 3’üncüsü oldu. Lüksemburg’da
devam eden Gençler Avrupa Judo Şampiyonası’nda kadınlar 57 kiloda Alagöz
Holding Iğdır SK sporcusu Özlem Yıldız, İsveçli rakibini büyük farkla yenerek
Avrupa 3’üncüsü oldu.
ÖZLEM YILDIZ KİMDİR?
2003 yılında Iğdır'da doğan Özlem
Yıldız, Judo sporuna 8 yaşında başladı.
Hocası Serkan Esenboğa ile
Judo'ya başlayan Özlem sırası ile;
2014 Minikler Türkiye Şampiyonası
44 kg 1. 2015 Minikler Türkiye
Şampiyonasında 48 kg 1.
2016 Yıldızlar Türkiye
Şampiyonasında 3.
2017 Yıldızlar Türkiye
Şampiyonasında 1.
2017 Balkan Şampiyonu
2018/Romanya Ümitler Avrupa Kupası 3.
2018 Balkan Şampiyonası 1.
2019 Ümitler Türkiye Şampiyonası
1.
2019/Antalya Avrupa Kupasında 3.
2019/Berlin Avrupa Kupası 1.
2019/Romanya Avrupa Kupası
1.
2019 Ümitler Avrupa Şampiyonası
1.
2019 EYOF (Gençlik Olimpiyatları)
1.
2020/Antalya Ümitler Avrupa
Kupası 1.
2020 Gençler Avrupa Şampiyonası
3.
2020 Bosna-Hersek
Avrupa Kupası 1.
2021/Romanya Gençler Avrupa
Kupası 2.
derecelerini elde eden Özlem
Yıldız’ın en önemli hedefi, 2024’te yapılan olan olimpiyatlarda Türkiye’ye
altın madalya getirmek.
Mustafa Kemal Mah. 2076 Sk. No:8 - 06350 Çankaya - ANKARA
T: +90 312 485 37 60
F: +90 312 485 37 61